1

Posted by SeRKaN in
Sinema
- 8 Kasım 2008
21:01

Adam üüle öldürülmez bülee öldürülür:))Destere TÜRK yapımı cok ilginç bir komedi olacağa benziyor ve ben sabırsızlıkla vizyona cıkacağı 21 kasımı bekliyorum.
Hayrettin (Peker Açıkalın) ve Hayati (Önder Açıkbaş) aynı köyde yaşayan iki Trakyalı çiftçidir. Bir gün ikisi birlikte gözlerini bir köy evinin bodrumunda açarlar. İkisi de ambarın iki ayrı köşesine ayaklarından zincirlenerek bağlanmışlardır. Ünlü seri katil ‘Destere’ tarafından kaçırılmış olduklarını anlarlar. Kurbanlarına “Oyun üüyle oynanmaz, büüyle oynanır” sloganıyla çeşitli eziyetler eden Destere, Hayrettin ve Hayati’yi de türlü oyunlarla canlarından bezdirir. Kayıpları bulmak için Yüzbaşı Hakan (Ali Çatalbaş) harekete geçer ve akabindede ortaya ilginç bir amerikan alıntısı TÜRK komedisi çıkar.
Bu yazıya 1Yorum
0

Çağan ırmak son projesiyle yine kendini ıspatlamış müzik seçimleriyle olsun yanlızlaşan ilişkiler, gençliğin vermiş olduğu hoyratlıklar cok farklı bir bakış açısıyla beyaz perdeye taşımış.
Birbirlerine zıt hayatlar sürdüren Alper ve Ada, bir kitapçıda karşılaşırlar. 30’larında, kendi restoranının aşçısı olan Alper lüks bir düzen içinde gününü gün ettiği bir hayat sürmektedir. Hayatını çocuk kostümleri tasarlayıp dikerek devam ettiren 20’li yaşlarındaki Ada ise mütevazi bir hayat sürer. Sadece çapkınlık alışkanlığıyla karşılaştıkları kitapçıdan Ada’yı iş yerine kadar takip eden Alper, Ada’nın kitapçıda aradığı kitabı ona hediye eder. Bir ilişkiyi başlatan bu tanışmanın sonrasında kendini aşka kaptıran Ada’ya karşılık Alper, daha önceden sürdürdüğü modern hayatın içinde ona yer açmaya çalışırken boğuluyordur.
Alper, 30’lu yaşlarda, kendi restoranının sahibi iyi bir aşçıdır. İşinde başarılıdır ama özel yaşantısını düzene koyamamıştır. Yaptığı yemekler, günübirlik ilişkiler, paralı kadınlar üçgeninde yaşayıp giderken, hayatının akışı, bir gün Beyoğlu’nun arka sokaklarında, aradığı eski plağı almak için bir kitapçıya girmesiyle değişir.
Ada 20’li yaşlarının sonlarında, güzel, çocuk kostümleri tasarlayıp diken, mütevazı, hayatta fazla iniş çıkışları olmayan genç bir kadındır. Bir gün eski bir kitabi bulabilmek için Beyoğlu’nda dolaşırken, Alper’ le ayni kitapçıya girer. Çapkın bir adam olan Alper, Ada’nın güzelliğinden etkilenir ve Ada’yı takip etmeye başlar. Tanışma bahanesiyle, Ada’nın aradığı kitabı bulup alan Alper, kitabı Ada’ya hediye eder. Yaşanacak tutkulu aşk işte bu kitapla başlar. Alper sürdürdüğü hayatın içerisinde Ada’ya yer açmaya çalıştıkça, kendi alanının daraldığını fark eder. Ada, Alper’in kanındaki mikroptan habersiz aşkının keyfini çıkarmaktadır. Ada ve Alper, becerebildikleri kadarıyla, hayatın izin verdiği ölçüde aşklarını yaşarlar.
Zaman zaman cok sıkılmama rağmen filmin sonu gerçekten izlenmeyi hakediyordu.
Posted by SeRKaN in
Sinema
-
20:09

Çağan ırmak son projesiyle yine kendini ıspatlamış müzik seçimleriyle olsun yanlızlaşan ilişkiler, gençliğin vermiş olduğu hoyratlıklar cok farklı bir bakış açısıyla beyaz perdeye taşımış.
Birbirlerine zıt hayatlar sürdüren Alper ve Ada, bir kitapçıda karşılaşırlar. 30’larında, kendi restoranının aşçısı olan Alper lüks bir düzen içinde gününü gün ettiği bir hayat sürmektedir. Hayatını çocuk kostümleri tasarlayıp dikerek devam ettiren 20’li yaşlarındaki Ada ise mütevazi bir hayat sürer. Sadece çapkınlık alışkanlığıyla karşılaştıkları kitapçıdan Ada’yı iş yerine kadar takip eden Alper, Ada’nın kitapçıda aradığı kitabı ona hediye eder. Bir ilişkiyi başlatan bu tanışmanın sonrasında kendini aşka kaptıran Ada’ya karşılık Alper, daha önceden sürdürdüğü modern hayatın içinde ona yer açmaya çalışırken boğuluyordur.
Alper, 30’lu yaşlarda, kendi restoranının sahibi iyi bir aşçıdır. İşinde başarılıdır ama özel yaşantısını düzene koyamamıştır. Yaptığı yemekler, günübirlik ilişkiler, paralı kadınlar üçgeninde yaşayıp giderken, hayatının akışı, bir gün Beyoğlu’nun arka sokaklarında, aradığı eski plağı almak için bir kitapçıya girmesiyle değişir.
Ada 20’li yaşlarının sonlarında, güzel, çocuk kostümleri tasarlayıp diken, mütevazı, hayatta fazla iniş çıkışları olmayan genç bir kadındır. Bir gün eski bir kitabi bulabilmek için Beyoğlu’nda dolaşırken, Alper’ le ayni kitapçıya girer. Çapkın bir adam olan Alper, Ada’nın güzelliğinden etkilenir ve Ada’yı takip etmeye başlar. Tanışma bahanesiyle, Ada’nın aradığı kitabı bulup alan Alper, kitabı Ada’ya hediye eder. Yaşanacak tutkulu aşk işte bu kitapla başlar. Alper sürdürdüğü hayatın içerisinde Ada’ya yer açmaya çalıştıkça, kendi alanının daraldığını fark eder. Ada, Alper’in kanındaki mikroptan habersiz aşkının keyfini çıkarmaktadır. Ada ve Alper, becerebildikleri kadarıyla, hayatın izin verdiği ölçüde aşklarını yaşarlar.
Zaman zaman cok sıkılmama rağmen filmin sonu gerçekten izlenmeyi hakediyordu.
Bu yazıya 0Yorum
Varsın biraz da yollar çeksin benim cefamı
